Dr.Mehmet Orçun Akdemir
Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları A.B.D, Zonguldak
•Tanım
FDT (Frequency Doubling Technology- Frekans Çiftleştirme Teknolojisi )
perimetri taşınabilir, görme alanı defektlerini hızlı ve etkili bir biçimde
tanımlamak üzere dizayn edilmiş bir perimetredir.1 İlk olarak 1997 yılında ilk
kuşak FDT görme alanı Welch Allyn şirketi tarafından piyasaya sürülmüş ve
yapılan birçok çalışma ile birlikte klinik deneyimler ikinci kuşak perimetreyi
ortaya çıkarmıştır. İkinci kuşak FDT Zeiss firması tarafından FDT-Matrix olarak
2003 yılında piyasaya sürülmüştür (Resim 1).
Resim 1 – FDT Matrix
•Temel prensipleri
FDT Kelly tarafından 50 yıl önce tanımlanan akromatik sinüzoidal çubukların
düşük uzaysal frekans ve yüksek zamansal frekansta çubukların görünür uzaysal
frekansının iki katına çıkarılmış gibi görünmesi prensibine dayanır.2 Bu
illüzyon magnosellüler görsel yola uzanan ve geniş çaplı gangliyon hücrelerinin
bir alt grubu olan My gangliyon hücreleri ile ilişkilidir. Bu hücreler
kontrast ve harekete duyarlıdır, glokomatöz hasara en duyarlı hücrelerdir.3,4 Bu
yüzden FDT teknolojisinin erken glokomatöz hasarı yüksek sensitivite ve
spesifite ile tespit ettiği bildirilmiştir.5
•Kullanım şekli
FDT testi sırasında hastaya farklı titreyen (flickering) hedefler
gösterilmekte (Resim 2) ve hasta her stimulusu gördüğünde standart otomatize
perimetrede olduğu gibi cevap düğmesine basması gerekmektedir.
Resim 2 – FDT Sırasında Hastanın Gördüğü Titreşen Görüntü
FDT tarama ya da eşik testi olarak kullanılabilmektedir. Hem tarama testi
olarak hem de eşik testi olarak iyi sensitivite ve spesifiteye sahip olduğu
bildirilmiştir.6-8 Tarama protokolleri kontrast seviyesine göre değişkenlik
göstermektedir. Yüksek kontrastlı hedeflerin kullanıldığı testler görme alanı
defekti bulunan hastalar için daha spesifik iken, düşük kontrast kullanılan
testler daha sensitiftir.
1.Kuşak FDT Testleri:
C-20 Testi: 17 farklı nokta (her kadranda 4 hedef ve tek santral hedef) 20
derecede test edilir.
N-30 Testi: 17 farklı noktaya (her kadranda 4 hedef ve tek santral hedef) ek
olarak 10 derecelik, horizontal meridyenin altında ve üstünde olmak üzere, 2
nazal hedef test edilir.
Resim 3 – C20 (sol) – N30 (Sağ)
Kadranlarda 10° büyüklükte hedefler gösterilirken merkezde 5°’lik hedef
gösterilmektedir. 0,25 devir/derece sinüzoidal çubuklar 25 Hz’te 720msn zıt faz
titreştirilir. İlk olarak kontrastta 160 msn artış, daha sonra 400msn durağan
kontrast ve takibinde kontrast 160msn azaltılır. Takip eden stimuluslar
500msn’ye kadar farklı aralıklarla ayrılmıştır. Bu ritmik cevapları
engellemektedir.
Eşik testinde 4 inişli basamak eşik testi (MOBS-Modified Binary Search
Algorithm) kullanılır. Stimulus yüksek seviyede algılanırsa kontrast
azaltılmakta ya da stimulus algılanana kadar kontrast arttırılmaktadır.5 Eşik
testi tarama testine göre daha uzun sürede tamamlanmaktadır. Her bir göz için
yaklaşık 4-5 dakika sürmektedir. Uzun sürmesi dezavantajı olsa da, hastanın
görme alanı ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler elde edilebilmektedir.
Tarama programı 45 sn ile 135 sn arasında değişmektedir. Görme alanı defekti
arttıkça test süreside uzamaktadır. İki tip tarama programı vardır. Bunlar -1 ve
-5 eki alarak sınıflandırılır.
-1 tarama testinde, teste yaşa göre ayarlanmış toplumun %99 tarafından
algılanan kontrast düzeyi ile başlanır. Uyarıyı hasta algılarsa test noktası
tekrarlanmaz. İlk hedef hasta tarafından görülmezse aynı uyarı tekrar verilir.
Eğer uyarı hasta tarafından tekrar algılanmazsa, normal popülasyonun %99.5’i
tarafından görülen hedef kullanılır. Bu kontrast algılanırsa test lokasyonu P<%1
olarak sınıflanır. Bu hedefte görülmez ise maksimum kontrast ile uyarı tekrar
verilir. Uyarı algılanırsa P<%0,5 olarak, buda algılanmaz ise ‘’not seen at
maximum’’ olarak sınıflanır. Geniş tarama programları için daha uygundur.
-5 testinde ise yaşa göre ayarlanmış sağlıklı bireylerin %95’i tarafından
algılanan kontrast düzeyi ile teste başlanır. Eğer hedef algılanırsa test
tekrarı yapılmaz ve hasta P≥5 olarak sınıflanır. Hasta hedefi algılayamazsa
normal popülasyonun %98’i tarafından algılanan kontrast seviyesinde bir hedef
gösterilir. Bu hasta tarafından algılanırsa P<5 olarak sınıflanır. Bu
hedefte hasta tarafından algılanmazsa maksimum kontrastta test tekrar edilir.
Maksimum kontrast ile görülen lokasyonlar P<%2 olarak sınıflanırken, görülmeyen
lokasyonlar P<1% olarak sınıflanır. Klinik kullanım için daha uygundur.
Tarama ya da eşik testi yapıldığında hastanın sonuçları, cihazda bulunan,
normal görme keskinliğine sahip sağlıklı 450 bireyin 700 gözünden elde edilen
datalar ile karşılaştırılmaktadır. Test sonuçları yaşa göre düzeltilmiş normatif
değerlere göre oluşturulan olasılık düzeylerine göre sınıflanarak gri skala
oluşturulur.
2.Kuşak FDT Testleri:
Daha yüksek uzaysal frekans (0,50 devir/derece) ve düşük zamansal frekans
(18Hz) kullanılmaktadır. Bu sayede erken glokom hasarının daha iyi tespit
edilmesi amaçlanmıştır.9
İkinci kuşak FDT cihazında ek olarak 4 ek test daha bulunmaktadır. Bunlar
24-2, 30-2, 10-2 ve Maküla testleridir. Bu testlerde daha yüksek uzaysal
çözünürlük kullanılabilmektedir. 24-2 ve 30-2 testlerde 5°’lik hedef ile yüksek
uzaysal frekans (0,50 devir/derece) ve düşük zamansal frekans (18Hz)
kullanılırken, maküla ve 10-2 testte ise 2°lik hedef ile 12 Hz’lik düşük
zamansal frekans kullanılmaktadır. N-30 testinde Humprey Görme alanı testinde
kullanılan SITA’ya ( Swedish Interactive Threshold Algorithm) benzer Bayesian
eşik tahmin stratejisi kullanılmaktadır. (Resim 4)
Resim 4 – FDT Matrix Test Çıktısı
•Avantaj ve Dezavantajları
Avantajları:
Dezavantajları:
İkinci kuşak FDT cihazında daha fazla test noktası için daha küçük uyaran
kullanılarak ve fiksasyon monitorizasyonu ile dezavantajların bazıları
giderilmiştir.
•Testin yorumlanması
Standart otomatize perimetreyle benzerlik göstermektedir. Üç güvenlik kriteri
ile hastanın güvenilirliği konusunda bilgi alınmaktadır.
Fiksasyon kayıpları: Heijl-Krakau metodu ile fiksasyon kayıpları test
edilmektedir. Periyodik olarak kör noktaya uyarı gönderilir ve bu uyarılara
hastanın cevap vermemesi gerekir. Hasta kör noktaya verilen uyarıya cevap
veriyorsa fiksasyon kaybı olarak işaretlenir.
False (+): Hastaya uyarı verilmediği halde uyarı verilmiş gibi cevap
alınıyorsa yanlış (+) olarak işaretlenir.
False (-): Hastaya maksimum kontrastla bir uyarı verildiğinde hasta tarafından
algılanmıyorsa yanlış (-) olarak işaretlenir.
Bu kriterlerin <%33 olması gerekmektedir. Ancak özellikle tarama testleri çok
kısa sürede tamamlandığı için her türlü hatada test tekrarı gerekebilir.
Total deviasyon haritası: Tüm eşik değerinin, yaşa göre düzeltilmiş normal
değerler arasındaki farkıdır
Pattern deviasyon haritası: Lokalize defektleri göstermektedir.
Mean Deviation (MD): Tüm test noktalarını normal referans görme alanı ile
karşılaştırır. Artı değerler test edilen bireyin toplam görme alanı
sensitivitesinin normal popülasyonun ortalamasından daha iyi olduğunu, -
değerler ise daha kötü olduğunu göstermektedir.
Pattern Standard Deviation (PSD): Görme alanındaki düzensizlikleri
göstermektedir. Her test lokalizasyonunda beklenen değer ile ölçülen değer
farkının standart deviasyonunu verir. Ölçülen görme alanı şeklinin normal yaşa
göre düzeltilmiş görme alanından hangi derecede ayrıldığını gösterir.
•Örnek Olgu 1
•Örnek Olgu 2
Kaynaklar
*Tüm resimler ve olgular Carl Zeiss Meditec firmasının FDT ile ilgili broşür ve bilgilendirme kitaplarından alınmıştır.